Başarı Hikayeleri
-
PRONET
- Metalog deneyimlerinizi aşağıdaki sorular aracılığıyla bizimle paylaşabilirsiniz.
Leonardo Köprüsü, Boru Hattı, Takım Rotası, Değerlendirme / Geribildirim Objeleri, Duygu Kartları, Reality Check, Sihirli Çubuk, Systeam, Pisa Kulesi, Bağlı-Bağımlı İpler, Kültür Şoku ve Heck Meck toollarını kullanıyoruz.
Leonardo Köprüsü: Takım çalışması, iletişim, kaynak kullanımı, yaratıcılık
Boru Hattı : Sistematik olmak, başarının sürekliliği, problem çözme
Reality Check : Değişim koçluğu, bakış açısını değiştirmek, yeniliklere adaptasyon, farklı fikirlere saygı, iletişim
Sihirli Çubuk : Takım çalışması, takıma, birime katkı, başkalarına saygı
Systeam : İletişim, güven yaratma, takım çalışması,
Pisa Kulesi : Sistemin ya da projenin parçalarını birleştirmek, resmin bütününe bakabilmek, takım çalışması, motivasyon, verilen mesajların tekrarlanması ve akılda kalması
-
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
- Metalog deneyimlerinizi aşağıdaki sorular aracılığıyla bizimle paylaşabilirsiniz.
Ayrıca okulda da öğretmen arkadaşlarla gerçekleştirdik.
İkinci çalışmam önemli bir BÖREK markası ile gerçekleşti. Ekip ruhu, liderlik ve strateji üzerine bir çalışma idi. Eğitimin ilk haftasında ekip ruhu yoktu. Ve çok ilgisizlerdi. Heckmeck i 45 dakikada yapamadılar. Oyunun sonunda “ Sizce eksik olan neydi?” sorusunun karşısında, ekip halinde hareket etmenin, koordinasyonun ve bir strateji dahilinde çalışmanın önemini kendileri vurguladılar. -
BAYER
- Dinamik Kuşağı hangi grup için nasıl bir eğitimde kullandınız?
Dinamik Kuşağı iki farklı temel başlık altında kullandık; biri ekip olma diğeri de değişim yönetimi. Her ikisi de satış ekipleriydi.
Dinamik Kuşak’la “Söz Çemberi” adını verdiğimiz bir uygulamamız oldu. Ekip bütün stratejik ve ortak kararları çemberin içinde verdi. Bu, onlar için ileriye yönelik bir sorumluluk alanına dönüştü. Kuşakla birlikte bölgelerine gittik. Her bölge topantısında aldığımız kararları ve hareket planımızı Söz Çemberi’nin içinde konuştuk. Bütün bölge kuşağa girip kendi taahütnamelerini imzalamış gibi oldular. Bu çok hoş bir aktivite oldu. Sonradan birbirlerine o sözle ilgili bir hatırlatma yapacaklarında Söz Çemberi’ni hep kullandılar.
İlaç grubunun satış ekibiyle uyguladığımız çalışmada ekip olarak yaptığımız aktivitelerin birbirimize etkisini görmek adına kullandık. Dinamik Kuşağı bir “Güven Çemberi” olarak oluşturduk. O güven çemberinde birbirimize güvenmek, birbirimize sırtımızı dayamak, birbirimize güvenmediğimizdeki o dalgalanmayı hissetmek, aslinda güvendigimizde herşeyin ne kadar kolay olduğunu görebilmek adına uygulamıştık.
Değişim yönetiminde de yine benzer bir şekilde başladık. Değişimi gerçekleştirebilmek için birbirimize ve ekibimize güveniyor olmamızdan yola çıktık. Kendimizi rahat bırakmakla başladık daha sonra da ekip içerisinde değişiklikler yaptık, yani kuşağın bir tarafındaki arkadaş diğer tarafa geçti o anda oluşan dalgalanmayı ve rahatsızlığı gördük. Bir değişimin bizi nasıl farklı noktalara getirdiğini, bununla beraber böyle bir değişiklikten sonra durduğumuz zaman bir denge tutturduğumuzu, yine aynı noktaya dönebildiğimizi fark ettik. Değişim sürecine güvenmenin değişimi gerçeklestirmede ne kadar önemli olduğunu konuştuk.
Bunlardan daha farklı kullandığımız bir alan da iletişim semineriydi. İletişim seminerinde de bu yaptığımızdan farklı şöyle bir uygulama yaptık: birbirleriyle hiç konusmadan tamamen gözle temas kurarak aynı anda iki kişi kusakta yer değiştirdi. Bunu da iletişimde bir takım unsurları dışarıda bıraktığımızdaki farklılığı görebilmek için yaptık. Sözel iletişimi hayatımızdan çikardığımız zaman sadece bakışlarla hareket ettiğimizde ekibin birbirini iyi tanımasının ne büyük önem kazandığını gördük. Bunun ise neler katabileceğini konuştuk.
Ekibin üzerindeki etkisi nasıl oldu?
Ekipte de çok büyük etki yarattı. Örneğin şimdi bu kusaği kullandığımız her ekipte ilk basladığımız eğitim toplantısına hep kuşakla başlıyoruz. Hemen baştan o takım ve güven atmosferine giriyorlar. Onlar için kuşak, içinde çok eğlendiklerini, neler yaptıklarını, nelere söz verdiklerini en canlı şekilde hatırladıkları güvenli bölge. “Biz burda bir ekibiz, biz buna karar verdik, biz burdan dışarı çıktığımızda da ayni şeyi yapacağız…” gibi bir olguya dönüştü ve yaklaşık 2 senedir bunun üzerinden çalışmalarımızı yürütüyoruz. Böylece kuşak hem bizim için hem de onlar için eğitimlerin ve gelişmenin bir sembolü oldu ve bunlara bir süreklilik kazandırdı. -
ÇIRAĞAN PALACE KEMPINSKI
- Metalog projelerinden Labirent’i ve Top Taşımaca’yı ön büro departmanıyla yaptığım bir günlük bir çalışmada kullandım.
Bu ekip otelin görünen yüzü. Çok kritik pozisyonda olan kişiler. Misafir lobiden girdiği anda, hatta taksiden indiği anda kapısının açılmasıyla başlayan misafirin uğurlanmasına kadar geçen süreçte görev alan herkes, 65 kisilik bir ekip.
Bu kişilerin büyük bölümünün ortak özelligi ise şuydu: Uzun süredir Çırağanlı olan, oteli iyi tanıyan, birbirini iyi tanıyan; yetkinlik, beceri ve bulundukları yer anlamında oldukça başarılı kişiler.
Vurgulamak istediğimiz şey, kişiler kendi değerlerinin farkında ve birbirinin değerlerini kullanabilir haldeyse onlar bir takımdır. Ve ancak iyi bir takım müşteri memnuniyetini arttırabilir.
Labirent’e hep beraber “Misafir Memnuniyeti” ismini verdik
Hata kavramı bu insanlar için kritik bir öneme sahip. Çünkü sürekli müşterinin karşısındalar ve her an mükemmel olmak zorundalar. Bu projede özellikle üzerinde durdugumuz iki nokta vardı: Birincisi, hataları hatırlamak; ikincisi, birbirinin hatalarını gözüne sokmak yerine onun hatasından ders almak. Yani hem kendi hatasına hem de diğerlerinin hatalarına duyarlı olmak. Hata yapılabilir, evet, ama bunu tekrarlamanın bir maliyeti var ve bu maliyet hepimize kesilen bir maaliyet. İşte Labirent’te de bunu gördüler.
Farklılıklara Duyarlılıkta Top Taşımaca
Top taşımacada ise üzerinde durduğumuz temel nokta, ne kadar kolay bir şeyin ne kadar zor olabileceği ya da ne kadar zor görünen bir şeyin ne kadar kolay olabileceğiydi.
Projenin başında çok afalladılar. Örneğin diyor ki, “birazcık bırak”. Kime göre birazcık? 20 yıldır aynı ortamda çalışsalar bile “birazcık”lar farklı. Bunları fark ettiler.
Bir diğer önemli nokta da farklı durumlara duyarlılık konusunda oldu. Örneğin, “şimdi herkes sağa ilerlesin”. Senin sağında da solunda da birileri var; kime göre sağ, kime göre sol? Herkesin pozisyonu ve buna göre ihtiyaci olan bilgi farklı. İste operasyonda da bunu yapıyoruz; birine daha detaylı bir yönerge vermen gerekirken diğerine minik bir şey söyleyerek aynı şeyi yaptırabilirsin. Ama bunu yapabilmek için dördüne ortak bir yönerge veremezsin. Ve kendine uyan yönergeyi de veremezsin. Sen onların her birisinin birey olarak uyacağı ayrı yönergeyi vermek zorundasın. Top Taşımaca’da da bunu ortaya çıkardık.
Eğitimin Etkileri
Her birinde sadece proje sırasında yaşanan tecrübeyi tartıştık. Hiçbirinde takım, iletişim gibi konulara girip de “bu böyledir”, “şöyle yapmalısınız” gibi şeyler söylemedim. Onlar kendi yaşadıklarını konuştular. En sonunda bunları toparladık ve ortak mesaj oluştu. Projeler sırasında öyle şeyler çıktı ki hem kendilerini hem de ekibi yeniden keşfettiler. Bunlar çıkınca ortaya, “ya evet, benim böyle bir özelliğim vardı ve bu gerçekten önemli bir yön, vay bee!” demeleri onları çok etkileyiciydi.
Sermin Yilmaz
Eğitim ve Gelişim Müdürü
Çırağan Palace Kempinski -
BPO B-PLAS PLASTIC
- Uygulama “Yalın Üretime Giriş ve 5S” programının içinde yer aldı. Eğitim ve Workshop süresi dahil olmak üzere toplam 5 günlük bir programın ilk günkü eğitim aşamasında gerçekleştirildi.
Nasıl bir ekiple uyguladınız?
Eğitimde Üretim Mühendisleri, Stajyer Ünv. Ögrencileri, Vardiya Sorumluları ve Operatörler bir aradaydı. Daha çok saha çalışmalarında bulunan, orta ve ara kademede çalışan teknik elemanlardı.
Nasıl bir konu vardı? Müşterinin-grubun karşı karşıya olduğu zorluklar nelerdi?
Grupta Lider eksiği vardı. Aynı zamanda kademeler arası iletişimde kopukluklar olduğu için işin yapılışı sırasında tam performans ortaya çıkamıyordu. Doğal bir lider ve güçlü bir iletişimle birlikte ortaya çıkacak üretim faaliyetinin de direkt olumlu etkileneceğini düşündük. Nitekim eğitim ve Metalog aracının kullanımı sonrasında beklentilerimize paralel sonuçlara vardık.
Grup sürecinin hangi noktasında Metalog aracını kullandınız?
Metalog aracını (Pisa Kulesi) eğitimin tam ortasında, dikkatin %50’nin altına düşme eğilimi gösterdiği noktada kullanarak, daha önemli bilgiler içeren ikinci aşama öncesinde bütün katılımcıların %100 dikkat seviyesine ulaşması sağlandı. Özellikle tam günlük veya birden fazla gün sürecek eğitimlerde kesinlikle sona bırakılmaması gerektiğini düşünüyorum. Gerekirse eğitim notlarının sıralamasını değiştirip uygulamayı ortalara çekmek gerektiğine inanıyorum.
Niçin bu aracı seçtiniz?
Metalog araçları içerisinde bir çok “Ekip Çalışması” “Liderlik” “İletişim” temalı uygulama olmasına rağmen Pisa Kulesi mühendislik açısından daha cazip geldi. Aynı zamanda ahşap bloklara birer anlam yükleyerek katılımcılar, eğitim içerisinde geçen bir konunun doğru sıralamasını hatırlamaya zorlandı. Böylece Eğitmen açısından çok önem arzeden bir konunun görsel yöntemlerle kavranması sağlandı.
Öğrenme projesi boyunca nerede hangi müdahaleler gerekli oldu?
Eğitime başlarken, gün içerisinde “Bir sürprizim oldugunu” gün ortalarında bu sürprizi göreceklerini ve çok beğeneceklerini düşündüğümü söyleyerek merak uyandırıp sürekli canlı ve diri kalmaları amaçlandı. Yine eğitim süresince “Az Sonra” mantığıyla uygulamanın bilinçlerde daha fazla önem kazanması sağlandı. Uygulama zamanı geldiğinde ise, tüm katılımcılar önce eşit iki gruba ayrılarak tamamı salon dışına çıkarıldı. Böylece yine heyecan üst düzeye çıktı. Bu detayın çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü heyecan ve gizem ne kadar üst düzeyde olursa uygulamaya verilen değer de o kadar fazla oluyor. Sonuçta içeriye ilk takımı aldığımızda kuralların ardından çok beklemeden oyuna başlamalar istendi, böylece baş başa kaldıklarında doğal (planlanmamış) davranışları ortaya çıkmaya başladı. Uygulama sürecinde tüm grupların yaşadıkları temel sorun “Acelecilik” ve/veya “İletişim Eksikliği” oldu.
Aktivitenin gözden geçirmesinde temel odak nokta neydi? Hangi noktalarda woow, aha tepkileri verildi?
Tüm uygulamayı videoya kaydederek tüm gruplar biraradayken birbirlerini izleme fırsatı verildi. Böylece nerelerde hatalar yaptıklarını tespit edebildiler. Gözden geçirmedeki odak nokta “İletişimin” ve “Analizin” önemi oldu.
Hangi önemli noktaları gözlemlediniz?
Yukarıda da bahsedildi ama öncesinde “Heyecan ve Gizem” uygulama sırasında “Acelecilik ve Eğlence” sonrasında ise “Farkındalık ve Kaynaşma” şeklinde özetleyebiliriz.
Uygulamadan hangi sonuçları çıkarabilirsiniz?
“Basit ama Etkin” bir uygulama oldu. Katılımcıları iki gruba ayırarak birbirleriyle yarışmalarını sağlamak anahtar noktalardan bir tanesiydi. Uygulamanın sonunda, “Motive Olmuş”, “Eğitime Odaklanmış” , “İletişim Kanalları Açılmış” ,“YÜZLERİ GÜLEN” ve “Eksiklerinin Farkına Varmış” katılımcılar ortaya çıktı. Emeği geçenlere teşekkürler.
Bahadır Mazak
BPO B-Plas Plastic
Sürekli Gelişim Müdür -
ALANYA BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
- Okullarda yönetim kadrosunun gelişiminde ve öğretmenlerin etkinliğini arttırmada Metolog araçlarını nasıl kullanırsınız? Alanya Bahçeşehir Koleji örneği Metolog araçlarının okullardaki farklı bir kullanım alanı da okulun yönetim kadrosunun ve öğretmenlerin becerilerini geliştirmek. Bunun en başarılı örneklerini Alanya Bahçeşehir Koleji kurucusu Burcu Haboğlu Baba bizimle paylaştı.
Hedef kitleniz kimdi?
Okulumuzda çalışan tüm idari personel ve aynı zamanda öğretmenlerimiz.
Eğitimin amacı neydi?
Temel hedefimiz kadromuz içindeki takım ruhunu geliştirmekti. Biz içerde ne kadar güçlü bir takım olarak çalışırsak öğrencilerimizi o derecede iyi destekleyebiliriz düşüncesinden yola çıktık. Okulumuzda öğrencinin gelişiminin, güvenliğinin, okulun işleyişinin sağlıklı bir şekilde sağlanması için biz nasıl koordine olmalıyız? Yönetim ekibi olarak bizim gelişme noktalarımız neler? Öğretmenlerimizi hangi konularda nasıl destekleyebiliriz? Bu noktaları araştırdığımız bir program tasarladık. Hedefimiz hem gelişmeyi sağlamak hemde güçlü bir farkındalık yaratmaktı.
Bu amaç için hangi Metolog aracını seçtiniz? Neden?
Boru Hattıyla öğrencilerimizi nasıl farklı birimler olarak güvenle el üstünde taşıyacağımıza ve başarıyla ulaştıracağımıza dair bir metafor yarattık. Her bir oluk farklı bir dersi temsil etti ve öğrencimizi bütün bu derslerde en iyi şekilde destekleyerek bir sonraki sınıfa aktardık. Burada birim yöneticileri olarak kendi aramızdaki koordinasyona konsantre olduk.
Sinerjik Takım projesinde farklı birimler olarak birbirimize nasıl destek vereceğimize odaklandık. Bir öğrencinin başarılı olması için matematik kadar fen bilimlerinde de etkili olması gerekir. Biz kendi aramızda bu etkinliği nasıl sağlayalım ki öğrencimizi en iyi şekilde yönlendirebilelim?
Burada büyük resmi görmemiz hepimizin farkındalığını çok arttırdı.
Nasıl bir sonuç aldınız?
Kurum olarak bu eğitim ile iş temposu içerisinde bazen unuttuğumuz önemli bir kavrama yeniden odaklandık, verimlilik. Verimliliğin üst düzeye getirilmesinde ekip ruhunun önemini bir kez daha kavradık. Kuruma yeni katılan üyelerin uyumunda ve varolan ekip ile ortak hedef oluşturup performans gelişimini sağlayacak aksiyon planları hazırladık. Kurum olarak hem sahiplenmeyi arttırdığımız hemde aşama aşama kendi gelişimimizi planlamamızı sağlayan çok faydalı bir program oldu. Metolog ekibine destekleri için teşekkür ederiz.
Biz de Metelog Türkiye olarak bu paylaşımı için Alanya Bahçeşehir Koleji Kurucusu Sayın Burcu Haboğlu Baba’ya teşekkür ederiz. -
İTALYADA KÜLTÜRLER ARASI İLETİŞİM
- Metalog eğitim araçlarını öğrencilerle en etkin şekilde kullanan eğitmenlerden biri olan Roya Heideri, İtalyan Lisesi öğrencileri ve İtalya’daki lise öğrencilerinin kültürel etkileşimini ve dil pratiğini desteklemek için her yıl İtalya’da Imparo Vivendo adında bir yaz kampı gerçekleştiriyor. Imparo Vivendo sadece kültürel etkileşimi değil aynı zamanda öğrencilerin kişisel gelişimlerini desteklemeyi de hedefiyor. Roya Hanım bu gelişim ve etkileşimi güçlendirmek için Metalog araçlarını da İtalya’ya kadar götürdü. Metalog tecrübesini kendisinden dinledik.
Hedef kitleniz kimdi?
İtalya’da gerçekleştirdiğim ‘’14-17 Yaş Kişisel Gelişim Programı’’ çerçevesinde 12 Türk, 12 İtalyan lise öğrencisinden oluşan bir grup.
Eğitimin amacı neydi?
‘’Ağaç yaşken eğilir’’ düşüncesinden yola çıkarak öğrencilerin İtalyancayı pratik ederken takım çalışması, iletişim, kültürel etkileşim gibi alanlarda gençlerin bireysel gelişimlerini desteklemek ve farkındalıklarını arttırmak.
Bu amaç için hangi Metalog aracını seçtiniz? Neden?
Seçtiğim birkaç Metalog aracından en etkili olanı Kültür Şoku oldu. İtalyan ve Türk gençlerinin katıldığı bu programdaki ilk tanışma süresini uzatan dil etkenini hızla aşarak yarım saat gibi kısa sürede kaynaşmayı sağladı. Ardından yaptığım geribildirim çalışmasında iki konu üzerine öğrenme gerçekleşti.
Ön yargı-yargılayan zihin: proje öncesi ve sonrası değerlendirilip ön yargının farkındalığı üzerine konuşuldu ve soyut bir kavram olan önyargı somutlaşarak negatif etkilerinin nasıl ortadan kalktığı üzerine yoğunlaşıldı. Gerçek ve soyutluğundan ötürü zor bir konu olan yargılıyan zihniyet ve yıkıcı gücü üzerine yapılan bir tartışma tamamen hissedilerek kolaylıkta ortadan kalktı.
İletişim: Çok yönlü bir kavram olan iletişimin sözsüzken olan birleştirici gücü farkedildi. Farklı kültürlere ait, farklı dilleri konuşan insanların konuşmadan nasıl iletişime geçtiği, sözsüz iletişim ve vücut dilinin iletişimdeki önemi üzerine bir farkındalık ve keyifi bir öğrenme gerçekleşti.
Bu eğitimde böyle bir proje kullanmanın ne tür faydalarını gördünüz?
Farklı kültürlerin kaynaşmasında çok güçlü bir araç. Öğrenmede iki önemli prensip olan heyacan ve eğlenceyi sağladığı için öğrenmenin kalıcılığı artıyor. Aynı zamanda öğrencilerin farklı bir kültürle etkileşime geçmelerini zorlaştıran ve kolaylaştıran unsurları net bir şekilde su yüzüne çıkarması program için büyük bir kazanç oldu. Metalog’a teşekkür ederim.
Roya Hanıma bu tecrübesini bizimle paylaştığı için teşekkür ederiz.